Diyarbakır E Tipi Cezaevi Müze Müdürlüğü’ne teslim edildi, çalışmalara başlandı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır ziyaretinde ‘müze olacak’ müjdesini verdiği Diyarbakır E Tipi Cezaevi, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın kapısını kilitleyip Kültür Bakanı’na anahtarını teslim etti. ve Turizm Mehmet Nuri Ersoy, Müze Müdürlüğü’ne devredildi. Cezaevinin bazı yapılarının yıkılması için kurul kararı alınırken, bazılarının güçlendirilmesi sağlanacak. Toplam 49 bin 204 metrekare parsel alanı ve 16 bin 462 metrekare kapalı alandan oluşan cezaevi, çalışmaların ardından ‘Hafıza ve Etnografya Müzesi’ olarak hizmet verecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Ekim 2023’te toplu açılış töreni için geldiği Diyarbakır’daki İstasyon Meydanı’nda, “Bugün buraya güzel bir haberle geliyorum. Son ziyaretimde Diyarbakır Cezaevi’ni boşaltıp dümdüz edeceğime söz vermiştim. Kültür merkezi Sözümüzü tuttuk Adalet Bakanlığımız cezaevini tamamen boşalttı Kültür.” “Eski cezaevinin onarımı için Turizm ve Turizm Bakanlığımız gerekli projeleri hazırladı. Müzeden kütüphaneye, kültür sanat birimlerinden birçok bölümün yer alacağı bu çalışmanın Diyarbakır’ımıza hayırlı olmasını diliyorum. . Diyarbakır Cezaevi müze oluyor.”
Bunun üzerine cezaevindeki 270 tutuklu ve 170 işçi şehirdeki diğer cezaevine nakledildi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, cezaevi kapısını kilitleyerek anahtarını Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a verdi. 27 Ekim’de cezaevi çevresine terör olaylarına karşı inşa edilen 2 metre genişliğinde ve 3 metre yüksekliğinde her biri 7 tonluk beton bloklar kaldırıldı. ‘İKİ GİRİŞ KAPISI’ ‘Anılar ve Etnografya Müzesi’ olarak hizmet verecek olan cezaevi, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından Diyarbakır Müze Müdürlüğü’ne devredildi. İçerideki yapıların bir kısmının yıkılması için meclis kararı alınırken, bir kısmı da güçlendirilecek. 5 bloktan oluşan, toplam parsel alanı 49 bin 204 metrekare ve kapalı alanı 16 bin 462 metrekare olan binanın, çalışmaların ardından iki giriş kapısı olacak. MÜZE OLURSA DAHA İYİ OLUR’ Cezaevinin bulunduğu bölgede oturan Ömer Faruk Demircan, “Halkın psikolojisi bozuluyordu. Evi karşıdaydı. Buraya gelip yatanlar oldu. Bir müzenin olması hem halkımız hem de bizler için daha iyi olur” dedi.
Erkan Gencer de cezaevinin hep azapla anıldığını belirterek, “Müze olması, cezaevinin şehirde olmaması daha iyi” dedi.